Vaftizci Yahya Manastırı (Hagios Ioannis Prodromos) adanın tam ortasında, Değirmen Tepesi’nin batı eteğinde konumlanmıştı. Bölge, bugün, Türk Deniz Lisesi sınırlarına dahildir ve yalnızca özel izin alınarak ziyaret edilebilir.
Asıl manastırın kuruluş tarihi bilinmemekle beraber, olasılıkla Bizans döneminde inşa edildiği düşünülmektedir. 1672’de yıkılan manastırdan geriye yalnızca Bakire Theotokos’a (Bakire Meryem, Tanrının Annesi, Kamariotissa, Sütunların Hanımı) adanmış olan mabet ayakta kalmıştır. Manastır ve mabet, ertesi yıl, Sadrazamın baş tercümanı olan Nikosios Paniotakis tarafından yeniden yaptırılmıştır. Manastır o zamandan bu yana Panagia Kamariotissa adıyla bilinir.
Kamariotissa, dört yarım kubbeli haç biçiminde kiliselerin nadir rastlanan örneklerinden biridir. Kollarından her biri, bir yarım kubbe ile örtülmüş yarım daire biçimindeki çıkıntılarla ve geçidin üzerinde bulunan yüksek bir silindir üzerine yerleşmiş bir kubbe ile sonlanır.
Manastır, 1828’de, Rus-Türk Savaşı sırasında Rus savaş esirlerini barındırmak için kullanılmıştır; esirlerin yaklaşık 300’ü burada ölmüştür. Onların anısına, çarın arması taşıyan (şimdi başı olmayan) bir melek, iki başlı bir kartal, dikilmiştir. Bu heykeli, hemen üst taraftaki yol (adanın ortasından geçen Aşıklar Yolu) üzerinde etrafı çitle örülmüş küçük bir alanda görebilirsiniz. Rum Ticaret Okulu (Emporikis Scholis) manastıra 1831 yılında kurulmuş; 1875 yılında da, Dünyanın dört bir yanından gelen 400 dolayında öğrenciyi barındırmak üzere beş katlı yeni bir bina eklenmiştir. Okul, I. Dünya Savaşı sırasında, binalarına Türk hükümetince resmen el konulması üzerine kapatıldı. Savaştan sonra ise tekrar Ortodoks Patrikhanesi’ne verildi ve Patrikhane tarafından 1923’teki nüfus mübadelesinde Anadolu’dan gelen yetimlere barınak sağlamak amacıyla kullanıldı. Manastır, daha sonra 1942’de, Deniz Akademisi’nin bir bölümünü oluşturmak üzere Türk hükümeti tarafından kamulaştırıldı. Bu sırada, Kamariotissa’nın iconostasis ve ikonaları Aya Triada (Kutsal Teslis) Kilisesi’ne ve Patrikhane’ye taşındı; kilise ise boşaltılarak ıssızlığa terk edildi, bugün de aynı durumunu korur.